Examples of using Binin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sermayeye binin ve herkesi kendin öldürmek?
O 90 binin ne için oldugunu bilmek ister misin?
Yeryüzüne dönecek yolcular, lütfen solunuzdaki tramvaylara binin.
Eric, Dylan lütfen arabaya binin. Tamam.
Nasıl Eun Binin erkek arkadaşı olabilirsin?
Binin. Mızrağı bagaja koy.
İlerleyecek yolcular, sağınızdaki tramvaylara binin.
Yılana binin.
Evet, 10 binin hepsini!
Dedi ki:'' Ona binin.
Beyler… Bisikletlerinize binin.
Kamyonlara! Tabloları bırakın ve kamyonlara binin!
Ben Eun Binin arkadaşı, Kyung Ah.
Evet, hadi, binin.
Chili Palmerın borcu olan 300 binin bir kısmını yatırabilirsiniz.
Dedi ki:'' Ona binin.
Trene binin.
Tabloları bırakın ve kamyonlara binin! Kamyonlara!
Beyler… Bisikletlerinize binin.
Tamam mı? Yeryüzüne dönecek yolcular, lütfen solunuzdaki tramvaylara binin.