Examples of using Bir şampiyonun in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir şampiyonun ruhunu almak büyük büyü gerektirir.
Bir şampiyonun hayatı, değil mi?
Ben bir şampiyonun! Sen de bir şampiyonsun! Haydi!
Bir şampiyonun kanında şifa gücü olduğu… efsanesini duymuştum.
Bir şampiyonun kanında şifa gücü olduğu… efsanesini duymuştum.
Bir şampiyonun kanının içinde dolaştığını hissediyorum.
Bir şampiyonun kanının içinde dolaştığını hissediyorum.
Belki bir şampiyonun tavsiyesinden yarar görebilir.
Bu bir şampiyonun kokusu.
Bir şampiyonun kokusu.
Güç, dayanıklılık ve bir şampiyonun yüreği Charity Wittte.
Bir şampiyonun yedikleri de çok önemli.
Bir şampiyonun yüreğine sahipmişsiniz.
Çünkü ben bir Yahudiyim ve bir şampiyonun zekasına sahibim.
Angel, bu tılsımı yalnızca bir şampiyonun takabileceğini söyledi.
Çünkü ben bir Yahudiyim ve bir şampiyonun zekasına sahibim.
Michael favori olmamaktan hoşlandıysa bile, bir şampiyonun becerisi ve özgüveniyle takımını ileri götürerek… arkadaşlarına favori olmadıklarını hissettirmedi.
Birkaç adam, Kızıl Şövalye miğferi takan bir şampiyonun dövüştüğünü duyup son günlerde benimle görüşen adamlar.
Çamaşırları… kirli sepetine… Bir şampiyonun kokusu… Tamam, um… Pekala. Uyanıyorum.
Çamaşırları… kirli sepetine… Bir şampiyonun kokusu… Tamam, um… Pekala. Uyanıyorum.