Examples of using Bir bar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tabi, elbette. Şekerli bir bar alabilir miyim?
There's a lot of girls, there's a lot of bars.İyi bir bar biliyor musun?
Belki bir bar.
Maybe a cantina.Çoğu geceyi OSheedyde bir bar taburesinin üzerinde geçirir.
He raids a stool most nights at O'Sheedy's.Bir Bar Mitzvah! Northporta nasıl gidileceğini biliyor musun bari?
It's a Bar Mitzvah do you even know how to get to Northport?Şurada bir bar var.
There's a cantina there.Bu bir bar için gayet güzel bir isim.
Sen bir bar şarkıcısı değil misin?
Hey, nasıl bir bar bu böyle?
Hey, what kind of a bar is this?Bazen gittiğimiz bir bar var.
It was a bar we go to sometimes.Güzel bir bar kavgasıydı, değil mi, dostum?
It was a pretty good sports-trivia bar-fight, though, hey, buddy?Yıl önce bir bar garsonuyla evlenmiş.
Burası bir bar öyle değil mi?
Ben de nasıl bir bar olduğunu bilmek istiyorum.
I would like to know what kind of bar too.Güzel, burası bir bar bebeğim çocuk yuvası değil.
Well, this is a bar, babe, not Orası bir bar, ve istediğimizi yapabiliriz değil mi?
It's a bar, and we all do it, right?Burası bir bar ve sende bu barı işletiyorsun.
This is a bar and you Adam 10 yılını bir bar kavgası yüzünden içeride geçirmiş.
The guy spent the past ten years in prison for a bar fight gone bad.Senin için bir kumarhane, bir bar bir otel ya da bir kerhaneyim.
For you, I am 
