Examples of using Bir huni in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama insanlarla konuştuğumuzda, Birleşik Devletlerin dört bir yanındaki bu kabilelerde bir'' huni etkisi'' vuku bulmuş görünüyordu.
Gözümü bir huniye sokup, itirazlarıma rağmen… anıran bir bok çuvalının bağırsaklarına mı dökeceksiniz?
Gözümü bir huniye sokup, itirazlarıma rağmen… anıran bir bok çuvalının bağırsaklarına mı dökeceksiniz?
İlk yırtığın birkaç gerçeklikte dalga etkisi yapmış olması… altuzaylarının bir bölgesini, geçit geçişlerini bu evrene… yönlendiren bir huniye dönüştürmüş olması mümkün.
olması altuzaylarının bir bölgesini, geçit geçişlerini bu evrene yönlendiren bir huniye dönüştürmüş olması mümkün.
İlk yırtığın birkaç gerçeklikte dalga etkisi yapmış olması… altuzaylarının bir bölgesini, geçit geçişlerini bu evrene… yönlendiren bir huniye dönüştürmüş olması mümkün.
İlk yırtığın birkaç gerçeklikte dalga etkisi yapmış olması… altuzaylarının bir bölgesini, geçit geçişlerini bu evrene… yönlendiren bir huniye dönüştürmüş olması mümkün.
Bir huni kullanarak sıvıyı doldurabilirsin.
Amaçları Adranosu ellerinde tutup… ordularını Portekize akıtacak bir huni gibi kullanmak olabilir.
Erkekler gibi sokak ortasında ayakta işemek isteyen kibar, genç bayanlar için tek kullanımlık bir huni.
Kafama bir huni geçirip kadim bir Vorlon Tanrı Zımbırtısı olduğumu söyleyeyim mi?
Aynı zamanda, yüksek enerji parçacıklarını Güneşin'' kromosfer'' denen bir alt tabakasına bir huni gibi çekerler.
Başka bir huniye geri gidiyor.
O ön kapıdan geçerlerse ölümcül bir huninin içine düşerler.
Diyelim ki sana bir huni pasta gönderiyorlar üzerinde pudra şekeri var.
Teğmen Tao, bir huni veya benzeri bir şey buldunuz mu?
Bir huni alıyım ben.
İhtiyacın olacaksa orada bir huni de var.
Bir huni yapabilirsek sürmez.