Examples of using Bir kelebeğin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Derler ki bir kelebeğin Brezilyadaki bir kanat çırpışı Floridada bir fırtınaya sebep olabilir.
Çinde bir kelebeğin bir çiçeğin üstünde kanat çırptığını biliyorum.
Benimle ilk konuştuğunda, bir kelebeğin kanat çırpınışı gibi olur sanmıştım… ama Han-Young Bankasına bir atom bombası atılmış gibi görünüyor.
Çinde bir kelebeğin, çiçeklerin üstünde uçmadığını da biliyorum.
Adam yoldan sapıyor ve bir kelebeğin üstüne basıyor. Sonra gelecekteki her şey değişiyor.
Bir kelebeğin Brezilyada bir kanat çırpışı, Teksasta bir kasırgayı tetikler mi?
Ben, Caitlyn Jennerin, rüzgâra karşı uçan bir kelebeğin cesaretini sergileyen mükemmel ve harika bir kadın olduğu konusunda hemfikiriz sanıyordum.
Bir kelebeğin dili bir filin hortumuna benzer çok sivridir
Fakat kalabalığın arasında kamerayı uçurarak bir kelebeğin görüş açısını yakalamak çok daha zor olacak.
Bir kelebeğin ömür döngüsünün gizemlerinden tutun da… imparator penguenlerinin tuhaf biyolojik yapılarına kadar.
Ve bir yarasanın duyabildiği ses frekanslarını… duyamayız, ama bir kelebeğin görebildiği tüm renkleri göremeyiz, Bu da şu soruyu getirir, Aslında dünya neye benzer? Bir kurbağanın göremeyeceği durağan nesneleri görebiliriz.
Ve bir yarasanın duyabildiği ses frekanslarını… duyamayız, ama bir kelebeğin görebildiği tüm renkleri göremeyiz, Bu da şu soruyu getirir,
Doğadaki en şaşaalı maviyi bağışlar. Bir kelebeğin kanadının minik ölçeklerinin derinliklerinde… sadece saf mavi ışık dalgalarının yansıtılmasına uygun daha küçük yapılar vardır…
Ben, bir kelebeği bile incitmem.
Geçmişte bir kelebeğe basarsan bütün geleceği değiştirir.
Bir kelebeği ezersin ve insan ırkının geleceğini değiştirirsin.
Bugün bir kelebeği ezersin.
Bir kelebeğe kanatlarını çırptırsa ev hanımının teki klamidya kapar.
Eğer bir kelebeği yüzünden vurmuşsanız, öldü diye şaşırıp kalmayın.
Bir kelebeği seviyorsan, bırak uçsun.