Examples of using Bir ressamdı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Komikti… ve çok zekiydi… ve çok yetenekli bir ressamdı.
Weir ise Hudson River ve Barbizon ekolleri tarzında manzara resimleri çizen bir ressamdı.
Üretken bir mucit, aynı zamanda bir müzisyen bir mühendis ve bir ressamdı ve yeteneklerini sergilemek için mükemmel bir yerdeydi.
Üniversitedeyken Attie öncelikle Soyut Ekspresyonist bir ressamdı, ancak tuvallerinde çoğu kez gerçekçi bir şekilde fotoğrafların benzerlerini yarattı.
Olayın özü, Amyas Crale bir ressamdı. En büyük tutkusu sanatıydı.
Büyükannem bir ressamdı ve perşembeleri evine gidip resim dersi alırdım.
Copley 1765 yılında bu resmi yaptığında zaten Bostonda tanınmış bir ressamdı, ancak daha da ilerlemek istiyordu.
20 yaş büyük, deli, sakallı bir ressamdı.
Hockney en çok bir ressamın büyüteçten yansıyan görüntüyü nasıl yakaladığına odaklanmış durumda.
By yüzden bir ressamın bunu nasıl kopyaladığını düşündüm.
Hayalim bir ressamın eşi olmak.
Annem David Davies adlı bir ressamdan hiç söz etmiş miydi?
Ama bir ressama katilin eşkâlini çizdirdi, efendim.
Bir ressama aşık.
Black Mountaindan bir ressama ait.
Natüralist bir ressamım.
Paco Rodriguezi tanıyorum buralı bir ressamdır, onu ot içmekten tutuklamıştım.
Demek bir ressamsın.
İlk defa bir ressamla tanışıyorum.