Examples of using Bir soruma in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bayan yarışmacı, bir soruma cevap vermeye ne dersin?
Şimdi bir soruma yanıt verebilirsin.
Yapacağım şeyler karşılığında… bir soruma cevap vereceksin.
O zaman sadece bir soruma cevap verin Bayan Lizzie, önlüğe ne oldu?
Bir soruma daha soruyla cevap verirsen… boyunun ince bir dal parçası gibi tutar, kırarım.
Strzeminskiye olan iyi niyetinizi ve dostluğunuzu anlıyorum ama… lütfen bir soruma cevap verin.
dostluğunuzu anlıyorum ama… lütfen bir soruma cevap verin.
Sir Christian, yasınızı bölmek istemiyorum… ama son bir soruma daha cevap verebilir misiniz?
Arabanın bir sorunu yok değil mi?
Büyük bir sorun haline geldi çünkü ameliyat tamamen gereksizdi.
Öyleysen bir sorun olmadığını bilmeni isterim.
Bu hukuki bir sorun değil, siyasi irade meselesidir.
Bu gerçekten çok ciddi bir sorun ve ailesi çok endişeli.
Çünkü gerçekten önemli bir soruydu. Bu sana sormak istiyorum.
SGAE adına bir sorun olmadığını söyleyebilirim.
Kendinize bir sorun, neden bir kullanıcı arama sonuçlarından benim sitemi tercih etmeli?
Bu bir sorun.
Zihinsel işlevlerinde bir sorun olmayanlar için ise durum tamamen farklı.
Yumurtalıklarında bir sorun olmadığına göre, en muhtemel sebep.
Evet, kesin bir sorun var, Spock.