Examples of using Bir soyadın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Pitt bir soyadı dır.
Sanki kısa bir soyadı vardı.
Amanda. Sizin bir soyadınız var mı?
Yeter! Ama bir soyadım var!
Bu Bay Bahçıvanın bir soyadı var mı.
Ama bir soyadım var! Yeter!
Garip bir soyadı. Soyadı, Truth.
Pura nasıl bir soyadı?
Bir soyadı yok.
Hernández, 15. yüzyıldan bu yana kullanılan bir İspanyolca soyadı.
Şimdi yeni bir soyadım var.
Japonyada çok yaygın bir soyadı.
Onun hakkında bildiklerim, hoş kızdı ve bir çok soyadı vardı.
O gün, bizim ülkede'' Hwan'' diye bir soyadı olduğunu ilk defa öğrendim.
Evet ve çok tanıdık bir soyadı var.
Janine Lecroix Bunu bilmiyordum, şey, ne güzel bir soyadı.
Ama Erikson gayet güzel bir soyadı.
Bunu bilmiyordum, şey, ne güzel bir soyadı. Janine Lecroix.
Onu sormayacaktım. Gerçi tuhaf bir soyadıymış.