Examples of using Bir takım in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Normal bir sezonda her bir takım 2 tur üzerinden toplam 14 maç yapmaktadır.
Anlaşıldı. Bir takım yolluyorum hemen.
Bir takım ya da muhtemel bir birlik gücünde.
Soren, Danieli aramamız için bir takım göndermemize hala izin vermiyor.
Bir takım al! Kumandan! girişi kapatmak için!
Benim gibi hayatta kalabilmiş uyumsuz kişilerden oluşan bir takım.
Orada bir sürü takım var.
General, tankları korumak için bir takım bıraktım.
Bu çocuğa imza attırmaya çalışan bir sürü takım var.
tankları korumak için bir takım bıraktım.
Bu yıl Orta Batıya bir sürü takım götürdüm.
Tırmanmaya hazırlan. General, tankları korumak için bir takım bıraktım!
İki olamaz. Bir takım.
Bunun için bir takım.
Annem ile tanıştığında bir takım olduklarına karar vermişti.
Oraya bir takım yolluyorum Rechin icabına sonra bakarız.
Krycek bir takım Rus askeri ile yanan sahadaydı.
Ve sen bir takım olduğumuzu bile bilmiyordun.
Bir takım olduğumuzu zannetmiştim.