BOT in English translation

boat
tekne
bot
kayık
sandal
gemiyi
gemi
geminin
boot
bot
çaylak
ayakkabı
ayak
tekme
çizmesi
bagajı
önyükleme
acemi
bir postalımı
bot
robot
boots
bot
çaylak
ayakkabı
ayak
tekme
çizmesi
bagajı
önyükleme
acemi
bir postalımı
raft
salı
botu
sal
salın
sandal
rafting
dinghy
sandal
bot
filikayı
dingiyi
teknesi mi
lifeboat
filika
cankurtaran
makineyi
bot
boats
tekne
bot
kayık
sandal
gemiyi
gemi
geminin
boating
tekne
bot
kayık
sandal
gemiyi
gemi
geminin

Examples of using Bot in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ne? Bot kazası. Nasıl?
Boating accident. How? What?
Ayrıca aniden beliren üç torpido bot da kovalamacaya dahil olur.
Additionally, three torpedo boats appeared on the horizon and then joined in the chase and subsequent attack.
Ne? Bot kazası. Nasıl?
How? Boating accident. What?
Kıyıya iki tane bot gönderiyorlar.
They're sending two boats ashore.
Malesef, kadın son botoks randevusunu bot kazası yüzünden kaçırdı.
Unfortunately, she missed her last botox appointment due to a boating accident.
Kasırga geçene kadar helikopter ya da bot kullanamazlar.
They can't use boats or helicopters until the typhoon passes us by.
Orjinal Caleb ve orjinal Miranda bot kazasında ölmüştü.
Original Caleb and original Miranda were killed in a boating accident.
Kocan Andrewi öldüren şu bot kazası gibi.
Like the boating accident that killed your late husband, Andrew.
Bot ya da ebeveyn yok.
No bots or parents.
Sal, Toni için fazladan bot var mı?- Yüce İsa!
SAL, HAVE YOU GOT SOME BOOTS FOR HER? Toni: JESUS!
Ama ufak çatanalarda lastik bot bulunmaz.
But small-boat sailors don't have rafts.
Sakalım var, ceketim de, Bot.
I have GOT THE BEARD, THE COAT, THE BOOTS.
şişme bot yok.
no inflatable rafts.
Sadece birkaç ırkçı bot.
Just some racist bots.
Suda çok sayıda bot görüyorum.
I'm seeing a lot of lifeboats in the water.
Uh-oh. zaten bana bot almamıştınız, değil mi?
Uh-oh. You didn't already get me a boat, did you?
Bu bot o bot değil, Randall; bu bot keder.
This boat is not a boat, Randall; this boat is sadness.
Bot da gitmiş.
The zodiac's gone, too.
Bot neredeyse hazır.
The boat's almost done.
Bot hazır.
Boat's ready.
Results: 1115, Time: 0.0381

Top dictionary queries

Turkish - English