Examples of using Browningin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bence de, çeviride hatalar var. Ama Robert Browningin çıtasını öğrendikçe daha çok zevk alırsın.
Sen parayı bize ver… biz de Bay Browningin seni bir daha rahatsız etmeyeceğinden emin olalım.
Profesör, Browningin iki çocuğunun kaybolmasıyla ilgili herhangi bir bilginiz yok, değil mi?
Browningin ortadan kaybolan iki çocuğuyla ilgili bir şey biliyor musun?
Browningin notlarına göre, cinayetlerin başında sadece direk komuta almadan,''
Sayın Risenhoover. Martin Browningin dairesinin kapısında kan ve epitel doku kalıntıları buldum.
Browningin eşi ya da sanırım artık dul eşi oldu… Boydun sabah onlara uğradığını söyledi.
Baban hakkındaki gerçeği öğrenmek için Browningin zihnine tek başına girmelisin.
Baban hakkındaki gerçeği… öğrenmen için, Browningin zihnine tek başına girmen gerek.
Babanla ilgili gerçeği öğrenmek için Browningin zihnine tek başına girmelisin.
Bence gururun okşanmalı. Noel seni ölümsüzleştirmeye çalışıyor. Bu Robert Browningin karısına şiir yazması gibi bir şey.
Ama bence risk almaya değer. Mabel Browningin hayaleti beni cezalandırabilir.
Robert Browningin danışmanlığında hazırladığı“ Nicholas of Methones Refutation of the Elements of Theology,
Bizim otomatik Browninglerden birini alın?
Ona Archibald Browningi sordum ve tuhaf bir durumdu.
Dr. Browninge duymasını istediği şeyler söylemiş olabilir.
Ajan Browningle dost olacağımızı umuyorduk.
Dakikaya kadar George Browningle Kızıl Aslan Barında buluşmak istiyormuş.
Ruyanin ilk katmaninda Browningi canlandirip… Fischerin bilincine fikri asilayabilirim.
Jack Browningi ziyaret edeceğiz. Nereye gidiyoruz?