BRYANI in English translation

bryan
brian
brian
brain
bryan

Examples of using Bryanı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bryan, Danielın eve getirilen tek çocuk olduğunu söylemişti.
Brian said that Daniel was the only boy he ever brought home.
Kendimizi William Jennings Bryanla akşam yemeği yerken bulabiliriz.
We can find ourselves having dinner with William Jennings Bryan.
Bryan, bu resme bakıp odaklanman lazım, tamam mı?
Brian I need you to look at this picture and really focus, ok?
Maçtan sonra Bryana saldıran Kane,
After the match Kane attacked Bryan, but was interrupted
Beni rahat bırak, Bryan. Sadece rahat bırak!
Leave me alone, Brian, just leave me alone!
Bunu Leydi Bryana götürün, Leydi Elisabethe kıyafet almak için kullansın.
Take this to Lady Bryan, tell her to use it buy clothes for the Lady Elisabeth.
Bryan Martin, Penny Driver,
Brian Martin, Penny Driver,
Bryanla henüz konuşmadın mı?
Have you spoken to Bryan yet?
Bryan Martin ve Penny Driver.
Brian Martin… and Penny Driver,
Bryandan ayrıl.
Leave Bryan.
Bryan, çantayı al
Brian, take the bag,
Bryanda oradaydı.
Bryan was there.
Bryanın nerede olduğunu bilmiyorum. Ama başlayalım.
I don't know where Brian is, just go.
Bryandan kesinlikle ayrılıyor.
She's definitely leaving Bryan.
Ben Bryandan bahsediyordum.
I was talking about Brian.
Liz? Baksana, Bryana şu oduncular üzerine çalıştırma yaptıralım.
Liz?- Hey, we have to get Bryan on these loggers.
Müzeden canlı, Bryan Morris, KOUS.
Live from the museum, Brian Morris, k-ous.
Kendimizi William Jennings Bryanla akşam yemeği yerken bulabiliriz.
With William Jennings Bryan. We can find ourselves having dinner.
Bryan, herkes gazeteye çıkamaz.
Brian, not everyone can get in the paper.
Midasın Bryana verdiği anahtar kartı, özel bir bankaya kayıtlı.
Is registered to a private bank. The key card that Midas gave Bryan.
Results: 48, Time: 0.0275

Top dictionary queries

Turkish - English