Examples of using Bu kıymetli in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
yaptığımız en küçük eylemden bile sorumlu olduğumuz kesin sonucuna ulaştılar. Bu kıymetli fırsatı- insan bedeninde doğmuş olmayı- ciddiye almamız
Bu kıymetsiz kemikleri?
O zaman bunun kıymetini bilelim.
Bunun kıymetini uzun süre sonra anlayacaktır.
Bunun kıymetini bilelim.
Arkadaşının bunun kıymetini bilmek üzere burada olmaması ne yazık.
Bunun kıymeti nedir biliyor musun bebeğim?
Senin bu kıymetli oyunun.
Bu kıymetli kılıcı tapınağımızdan çaldın.
Şimdi bu kıymetli çocuğu buradan götürelim!
Bu kıymetli gümüş seni doğruluğa götüren yol olsun.
Ellerinizi bu kıymetli taşın üstüne koyun.
Bu kıymetli içki karıştırıcı da sanırım bana ait.
Bu kıymetli güzellik bir zamanlar şehirdeki bir sürü kölenin sahibesiydi.
Diyorum ki, bu kıymetli şeyini başka yere koyarsan eğer,….
Bana bu kıymetli hediyeyi hak etme onurunu elde etmemde bu güzel hediyeyi.
Genç Séverine, in o kadar çok sevdiği bu kıymetli eşyayı.
En kötüsü ise yalnız insanlara ait bu kıymetli sandalyeleri çalmanız oldu.
Sana bu kıymetli yetenek verildi, değil mi?