BU KAĞIDI in English translation

this paper
bu kağıdı
bu gazeteyi
bu belge
bu makaleyi
bu ödevi
bu kağıtlar
bu evrak
bu raporu
this document
bu belge
bu doküman
bu döküman
bu evrakı
bu kağıdı
bu dosyayı
this paperwork
bu evrak
bu belgeleri
bu kağıdı

Examples of using Bu kağıdı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Genç adam benim yanımda bu kağıdı yırtmaya çalıştı.
The young man tried to destroy these papers in my presence.
Elbiselerini yakıyor, bu kağıdı yutuyor.
Burns his clothes, swallows that paper.
Tek yapman gereken, bu kağıdı imzalamak.
Az önce bana bu kağıdı uzattın.
You just handed me this piece of paper.
Geldiğimizi duyunca fiş yuvasından bu kağıdı attı.
Pushed this note through the receipt slot when he heard us come in.
İzini siliyor: Elbiselerini yakıyor, bu kağıdı yutuyor.
He covers his trail: Burns his clothes, swallows that paper.
İzini siliyor: Elbiselerini yakıyor, bu kağıdı yutuyor.
He swallows that piece of paper.
İzini siliyor: Elbiselerini yakıyor, bu kağıdı yutuyor.
Clothes, swallows that paper. He covers his trail: burns his.
İşte orda, ilkokuldasınız, ve bu kağıdı alan öğrenci hakkında ne düşüneceğinizi biliyorsunuz.
So there you are in grade school, and you know exactly what to think about the kid who got this paper.
Kurtu görmek istiyorsan bu kağıdı uçak yap ve bugün saat 18:13:14te gökyüzüne fırlat.
If you want to see the Wolf, fold this paper into a plane and throw it towards the sky today at 18 hr 13min 14sec.
Dinle, eğer bu kağıdı imzalarsan; oğlunuzun, sokaktan geçen yasal olarak.
Listen, if you sign this document.
Sanırım nedeni, bu kağıdı okuyacak kişinin benim kim olduğumu ve ne yaşadığımı bilmeyecek olması.
I think it's because no-one who reads this paper will ever'know who I am, or what I have been through.
Ama eğer kendi isteğinizle ebeveynlik haklarınızdan vazgeçer ve bu kağıdı imzalarsanız… onu hemen yarın götürebilirim.
If you voluntarily agree to terminate your parental rights and sign this paperwork, I can have him out of here tomorrow.
Başkasının yerime şarkı söylemesini… Plak şirketi bu kağıdı bana,… kabul ettiğimi imzalamam için yollamış.
The record company sent this paper for me to sign saying it's okay… for someone else to sing for me.
Ona bu kağıdı doldurtun,- Tamam.
Have him fill out this paperwork.
Bu lanetli zamanlar sona erdiğinde ve nihayetinde bu kağıdı buldular, Onlar Teğmen Muhafız Süvari düşünürler Majesteleri alayının.
When these cursed times get to an end, and they finally find this paper, they will think that Lieutenant Guard Cavalry of His Majesty regiment.
Şimdi yapacağımız şey, karton fincanı yakmadan bu kağıdı buharlaştırmak.
Right, now, all we're going to do is, we're going to vaporise this paper without even scorching the cup.
Red daha önce bir arkadaşından… ödünç aldığı ceketin cebinde kartları ve bu kağıdı bulmuştu.
coat he borrowed from a friend once. Yeah. Seemed Red found the cards and this paper.
Kilisede ilgilenmem gereken bir grup dua meclisi var. Ve bu kağıdı İngilizce yazmak zorundayım, ve istemiyorum.
I got a prayer group meeting at church and I got this paper to write in English and I don't want to.
bir keresinde bize bu kağıdı getirdi.
he brought us home this paper, one time.
Results: 120, Time: 0.0331

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English