Examples of using Bulaşmak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bulaşmak istemiyoruz. Arıyoruz.
Ona yine bulaşmak istemiyorum. Dürüst olmak gerekirse.
Istemezsin. Tamam, buna bulaşmak.
Siber polis bulaşmak istiyor gibi.
CDCye bulaşmak istemedim hiç.
bir eşek arısına bulaşmak istemezdiniz.
Siber polis bulaşmak istiyor gibi.
Japon Konsolosluğu dava talep etti. Bulaşmak istemiyoruz.
bu adama bulaşmak istemezsin.
ben hiç bulaşmak istemedim.
Hayır! Güven bana, bu adama bulaşmak istemezsin!
O da bulaşmak istemedi.
Ama şirketimiz itibarımıza zarar verecek hiçbir şeye bulaşmak istemiyor.
O da kim? Bulaşmak istemeyeceğin biri?
Hoş olmayan bir duruma bulaşmak istemem.
O da kim? Bulaşmak istemeyeceğin biri.
Çünkü gerçekten bulaşmak istemezsin.
Hiç bir boka bulaşmak istemiyorum.
Açıkçası, senin gibi bir katliam programına bulaşmak istemiyorum.
Hırsızların işlerine bulaşmak istemiyorum, Ve denizaşırı yolculuğa çıkıyorum.