BULAŞMAK in English translation

to mess with
bulaşmak
uğraşmak
karıştırmaya
oynamayı
uğraşılacak
dalaşmak için
ile karışıklık
kurcalamak
to get
almaya
var
bulmaya
gitmek
getirmeye
alacağım
ulaşmaya
elde etmek
girmek
yakalamaya
to be mixed up
to screw with
uğraşmak
bulaşmak

Examples of using Bulaşmak in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bulaşmak istemiyoruz. Arıyoruz.
We don't want to be involved.
Ona yine bulaşmak istemiyorum. Dürüst olmak gerekirse.
To be honest, I don't want to get involved with him again.
Istemezsin. Tamam, buna bulaşmak.
You don't want to get into this.
Siber polis bulaşmak istiyor gibi.
Seems like Denkei wants to get involved.
CDCye bulaşmak istemedim hiç.
I never meant to be involved with CDC.
bir eşek arısına bulaşmak istemezdiniz.
you didn't want to mess with a wasp.
Siber polis bulaşmak istiyor gibi.
E-police wants to get involved.
Japon Konsolosluğu dava talep etti. Bulaşmak istemiyoruz.
The Japanese Consulate has demanded action. We don't want to be involved.
bu adama bulaşmak istemezsin.
you don't want to mess with this guy.
ben hiç bulaşmak istemedim.
that I never wanted to get involved.
Hayır! Güven bana, bu adama bulaşmak istemezsin!
Trust me, you don't want to mess with this guy.- No!
O da bulaşmak istemedi.
He didn't want to be involved either.
Ama şirketimiz itibarımıza zarar verecek hiçbir şeye bulaşmak istemiyor.
But our company wouldn't want to get involved in anything that harms our reputation.
O da kim? Bulaşmak istemeyeceğin biri?
That is someone you don't want to mess with. Who's that?
Hoş olmayan bir duruma bulaşmak istemem.
I don't want to get involved in anything unsavory.
O da kim? Bulaşmak istemeyeceğin biri.
Who's that? That is someone you don't want to mess with.
Çünkü gerçekten bulaşmak istemezsin.
You really don't want to get involved.
Hiç bir boka bulaşmak istemiyorum.
I don't want to get involved in no shit.
Açıkçası, senin gibi bir katliam programına bulaşmak istemiyorum.
I don't want to get involved with a massacre program like you.
Hırsızların işlerine bulaşmak istemiyorum, Ve denizaşırı yolculuğa çıkıyorum.
I don't want to mess with thieves' business, and I'm on my way overseas.
Results: 224, Time: 0.0411

Top dictionary queries

Turkish - English