Examples of using Bulmuşken in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Rebeccayı tam onu bulmuşken bırakmak.
Gitmene izin veremem. Ve şimdi seni bulmuşken.
Tabii, şehirdeki gibi bir geisha bulmuşken şimdi şehirdeki gibi çay evi istiyorlar.
Jim hazır seni bulmuşken, Bu telefon hattını nereye kurmamı istersin? Eve git?
Bu örnekte ise mammogram bir tümör bulmuşken biz, biri üç milimetreden küçük üç gizli tümörü gösterebiliyoruz.
Dr. Kelso, sizi bulmuşken, çok önemli bir konu konuşmak istiyorum.
Şimdi böylesine dişli bir rakip bulmuşken bunu sana ödetene kadar çalışmaya karar verdim.
Hazır diğer ailemin kalıntılarını bulmuşken bu durumu nasıl olur da görmezden gelirim?
Seni bulmuşken'' Mollys'' ile ilgili düşüncelerimizin aynı olduğundan emin olmak istedim.
Seni bulmuşken'' Mollys'' bir karaoke sahnesi kurmakla ilgili düşünceni soracaktım?
Eşine kalacak bir ev bulmuşken işini kaybetmen, bir ay sonrada sigortanın kesilmesi hiçte mantıklı gelmiyor.
Ölmeden önce fırsat bulmuşken söyleyeyim planınız harika işledi, Doktor.
Seni bulmuşken, teyit etmek istiyorum, dün gece burada Dr. Collierle mi çalışıyordunuz?
Dinle. Seni bulmuşken'' Mollys'' ile ilgili… düşüncelerimizin aynı olduğundan emin olmak istedim.
Böyle mükemmel bir adamı bulmuşken kaybetmemek için aynı eve çıkıyorum.
Gece beni solgun ve düşünceli halde sürgünümün bitmesini bekler bir halde bulmuşken üçümüz, Atos, Portos
Gece beni solgun ve düşünceli halde… sürgünümün bitmesini bekler bir halde bulmuşken… üçümüz,
düşünceli halde… sürgünümün bitmesini bekler bir halde bulmuşken… üçümüz,
Gece beni solgun ve düşünceli halde… sürgünümün bitmesini bekler bir halde bulmuşken… üçümüz, Atos, Portos ve matmazel dArtagnan olarak…
düşünceli halde… sürgünümün bitmesini bekler bir halde bulmuşken… üçümüz, Atos, Portos ve matmazel dArtagnan olarak… locamızda galanın başlamasını bekliyor olacağız.