Examples of using Buluşmuş in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sonunda sizinle buluşmuş olmak hepimiz için büyük bir onur.
Öldüğü gece onunla buluşmuş.- 21 Kasım.
Adam kızla bir barda buluşmuş ve Elimde yakın bir tarih var.
Biriyle buluşmuş olabilir.
Bizimle burada buluşmuş olması gerekiyordu.
Kocasıyla buluşmuş.
Yemekten sonra da Bobla buluşmuş.
Kahve içmek için bir arkadaşıyla buluşmuş.
Bak, adam Kate ile buluşmuş.
Son birkaç haftada onunla defalarca buluşmuş.
Kaybolmadan üç gün önce Sohoda bir barda F.W. ile buluşmuş.
İki taraf kemiğin ekleminde buluşmuş.
Henderson durup, başka bir arabayla buluşmuş.
Henderson durup, başka bir arabayla buluşmuş.
Yani bu herifle yalnız buluşmuş.
Bekarlığa veda partisi hakkında konuşmak için arkadaşlarıyla barda buluşmuş.
Her seferinde aynı adamla buluşmuş.
Otelde şu sarışınla buluşmuş.
Ajanlarımızdan biri olan Scott Baylerla buluşmuş.
Biriyle buluşmuş.