Examples of using Bunları dinlemek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Özür dilerim. Bunları dinlemek zorunda değilsin.
I'm sorry. You don't have to hear this.Özür dilerim. Bunları dinlemek zorunda değilsin.
You don't have to hear this. I'm sorry.Bunları dinlemek zorunda değilsin.
You don't have to hear this.Bunları dinlemek zorunda değilsin. Özür dilerim.
I'm sorry.- Um, you don't have to hear this.Bunları dinlemek zorunda değilsin. Özür dilerim.
You don't have to hear this. I'm sorry.Özür dilerim. Bunları dinlemek zorunda değilsin.
You don't have to hear this. Um… I'm sorry.Özür dilerim. Bunları dinlemek zorunda değilsin.
I'm sorry.- Um, you don't have to hear this.Pardon, bunları dinlemek istemezsin.
Sorry. You don't wanna hear all this.Pardon, bunları dinlemek istemezsin.
You don't wanna hear all this. Sorry.Bunları dinlemek bile yordu beni!
I'm tired just listening to it.Bunları dinlemek bile yordu beni!
Oh, man, I'm tired just listening to it.Bunları dinlemek istemiyorum, baba.
Bay Bright bunları dinlemek istemiyordur.
Mr Bright doesn't want to hear about that.Bunları dinlemek istediğini sanmıyorum.
Artık bunları dinlemek istemiyorum.
Sanırım bunları dinlemek istemezsin.
Kimse bunları dinlemek istemiyor!
Nobody wants to be hearing that stuff!Senin yerinde olsam ben de bunları dinlemek istemezdim.
If I was in your situation, I would not want to hear that shit.Zaten yemeğimi sizden beleşe getirmiş durumdayım bunları dinlemek istemiyorum.
I have already mooched dinner off you guys. I don't need to listen to this.Ne var biliyor musun Emily? Bunları dinlemek istemiyorum.
You know what, Emily, I really don't want to hear it.
