Examples of using Buraya getirip in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Buraya getirip,… birlikte içmek için.
Beni buraya getirip zincirlediler.
Hemen buraya getirip, bu konuyu çözelim.
Kurbanları önce buraya getirip, sonra da diğer saldırganla buluşuyormuş.
Onu buraya getirip ağzından bir şeyler almayı umuyorum.
Adamı buraya getirip abuk sabuk konuşuyorsun.
İlk yapacağım şey anneni buraya getirip pisliği temizlettirmek olacak.
Klaueyu buraya getirip mahkeme karşısına çıkarmak istiyorum.
Beni buraya getirip karşına oturmamı başardın.
Beni buraya getirip zincirlediler.
Beni her gün buraya getirip işimi yaptıranın ne olduğunu.
Decker buraya getirip işini mi bitirmiş?
Onu buraya getirip yardım etmeye çalıştık…
Jerichoyu buraya getirip içeri almamın nasıl göründüğünü biliyorum.
Jerichoyu buraya getirip içeri almamın nasıl göründüğünü biliyorum.
O cadı bunu buraya getirip Curtis Mayfieldın yanına koymuş.
Neden Audreyi buraya getirip resmini yapmıyoruz.
Filme çek ve buraya getirip bize göster olur mu?
Buraya getirip asmak istedim ama olmuyor.
Kıçını buraya getirip bana yardım etsene.