Examples of using Caseyi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
CASE, getir onu. Başaramayacağım.- Gidin!
Baba, o Caseyle beraber verdiğimiz bir karardı.
Tam Caselik.
Özellikle de Caseyle olandan sonra.
Tam Caselik.
Caseyle mesai çıkışı hazine avına mı gidiyorsunuz?
Havam yok. CASE!
Archer, dün gece Caseyle yemek yiyen kadının eşkaline uyuyor patron.
Artık Caseyle birlikteyim.
Sen Caseyle kal.
Millet… Caseye gece dersine geldiği için hoş geldiniz demenizi istiyorum.
Millet… Caseye gece dersine geldiği için hoş geldiniz demenizi istiyorum.
Case, hazır mısın?
Bayan Caseye, matematik sorusunun başka bir kopyasına ihtiyacınız olduğunu söyle.- Evet.
Sanırım… İkimiz de Caseye özür borçluyuz.- Evet.
Sanırım… İkimiz de Caseye özür borçluyuz.- Evet.
Archer, dün gece Caseyle yemek yiyen kadının eşkaline uyuyor patron.
Caseye karısı gelene kadar birkaç dakika daha verebiliriz sanırım.
Caseye kılıç balığını Chuckın odasına koyduğunu söylediğine inanamıyorum.
Caseyle mesai çıkışı hazine avına mı gidiyorsunuz?