Examples of using Cebinden in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu bölgenin bir papazın cebinden daha sıkı kapatılmasını istiyorum.
Pinonun cebinden bu çıktı.
Cebinden düştü.- Haydi oradan.
Tom cebinden bir şey çıkardı ve onu Maryye gösterdi.
Emoliayı cebinden aradın mı?
Ve ceketin cebinden çıkan Acardonun hedefindeki isim.
Al. Cebinden düştü bu.
Tom cebinden bir mendil çıkardı.
Çünkü cebinden senin adresin çıktı.
Cebinden bir top çıkar ve at.
İntihar etti fakat cebinden bir paket çıkarttık.
Mendili cebinden çekiyorsun ve pantolonun iniyor.
Ellerini cebinden çıkart, yavaşça.
Cebinden çıkar ve bir şey yok gibi yap.
Elini cebinden çıkar!
Cebinden ne çıkarttın? Göstersene bana?
Belki cebinden çıkanları görebilirsem Müfettiş?
Cebinden sarkan şey de ne, Will?
Kendi cebinden ödedikten sonra adamlarımın mutluluğu benim için para demektir.
Cebinden para çıktı.