Examples of using Ceketim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yalnız kahverengi ceketim artık alışıldık anlamda kapanmıyor.
Silahtar, cevapla. Bu akşamki ceketim ne renk?
Bunun gibi dört ceketim daha var.
George! Ceketim ve şapkam, sil vous plait!
Benim ceketim değil, ödünç aldım.
Silahtar, cevapla. Bu akşamki ceketim ne renk?
Sorun değil. Bunun gibi dört ceketim daha var.
Ceketim de yeni, hatta saçımı bile kestirdim. Yani.
Tamam. Ceketim, ceketim. Tamam.
Silahtar, cevapla. Bu akşamki ceketim ne renk?
Uçuş ceketim yok. Herşeyden önce.
Ceketim ve şapkam, sil vous plait!
Silahtar, cevapla. Bu akşamki ceketim ne renk?
Şu anda, küçük ceketim için son mostrayı yapıyorum.
Soğuk bir geceydi ve ceketim çok inceydi.
Sıcaklık arttığından beri, ceketim bir yük oldu.
Üzerinde kanlı bir şekilde benim garson ceketim ve gömleğim olacak.
Dediğim gibi, ceketim yırtıldı.
Bekle, ceketim.
Teşekkürler. Ceketim.