Examples of using Ceketimin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ceketimin altında bir sürü kazıkla dolaşmak çok tuhaf geliyor.
Gömleğimin düğmeleri ve ceketimin şeritlerini bile sattım.
Ceketimin fermuarı hiçbir zaman kapanmadı.
Ceketimin cebinde muhtemelen yemeyeceği bir avuç şekerleme vardı.
Çiçekler kırmızı olursa ceketimin rengine uyuyor mu göreceğiz.
Ceketimin altında iki tane çakmaklı tabanca var, ve fitil ile dolular.
Ceketimin para veya başka şeyler saklayabileceğim gizli bir cebi var.
Ceketimin astarında 40.000 dolar var.
Ayrıca göğsümü sıcak tutması için ceketimin içine eski gazete kağıtları da koyardım.
Ne oldu? Ceketimin astarında… 40 bin dolar var.
Ceketimin astarında… 40 bin dolar var. Ne oldu?
Ceketimin astarında… 40 bin dolar var. Ne oldu?
Ceketimin astarında… 40 bin dolar var. Ne oldu?
O halde ceketimin cebindeler.- Hayır, vermedin.
Ceketimin her yerine kusmuşsun.
Ceketimin her yer tarafı kan oldu.
Ceketimin beyaz olduğunu biliyorsun, değil mi?
Ceketimin sağ cebine bak.
Ceketimin cebi. Ne?
Dell ceketimin cebine uzan.