Examples of using Coconun in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sen Coconun babası değilsin.
You are not Coco's father.Yani paparazinin kamerasındaki fotoğraftaki adam Coconun kocası değil.
So the man on the paparazzo's camera was not Coco's husband.benim yanlışım Coconun ölümüne neden oldu.
my lapse of duty resulted in Coco being killed.Ninem Mamá Coconun kızıdır.
My abuelita, she's Mama Coco's daughter.Çünkü bir tek Coconun saçına dokundum.
Because the only thing I have touched is Coco's hair.Her şey Coconun suçu.
It's gotta be Coco's fault.Ve işte Erin ve Coconun bu dükkanda yaptıkları tüm sanatsal eskizler! Dur bir saniye.
And all the artistic renderings of Coco and Erin's windows here at Dicker's. Hang on.Bunu okuduğunda ben çok uzaklarda Coconun evinde olacağım. Artık o evde kalmaya… Bu,
I will be far far away at Coco's house and I will no longer be residing…Dur, dur, dur. Gerçekten Coconun aklını okuduğunu mu söylüyorsun?
Wait, wait, wait, you're saying that he could actually read Coco's thoughts?Coco bir daha hiç yarış kazanamadı. Ama bir oğlu oldu. Babam da adını'' Coconun Oğlu'' koydu.
Bay Zihinse sahnede… gözleri bağlı bir şekilde oturur, Coconun zihnini okur… ve yazıyı veya sayıyı hatasız okurdu.
Mr. Mental would sit on stage blindfolded, he would read Coco's mind… and recite back perfectly the numbers or the initials.Coconun çişi gelmiş.
Burası, Coconun kucağı.
Right here in Coco's lap.Ninem Mamá Coconun kızıdır.
She's Mamá CocoNinem Mamá Coconun kızıdır.
My abuelita, she's Mamá CocoCoconun ötmesi imkânsız, Jimmy.
No way Coco's gonna talk, Jimmy.Ve yanında da Coconun ki.
And Coco's next to it.Coconun kulüple ilgili işleri çıktı.
Coco had some club business.Tekrar Coconun giyinme odasındayım.
I'm in Coco's dressing room again.Coconun babasının adı De Deshei.
Coco's father is a man named De Deshei.
