Examples of using Coco in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Okay…- Coco.
Cocoydu, değil mi?- Pekâlâ.Coco, yes?- Okay.
Cocoydu, değil mi?- Pekâlâ.She already has Coco and she needs to take care of him.
Zaten Cocosu var ve ona bakması gerekiyor.I don't know. She was talking to Coco for a while.
Bir süredir Cocoyla konuşuyordu.- Bilmiyorum.I want to play down there with Coco.
Aşağıda Cocoyla oynamak istiyorum.She was talking to Coco for a while.- I don't know.
Bir süredir Cocoyla konuşuyordu.- Bilmiyorum.Except Ice-T and Coco.
Ice-T ve Coconunki hariç.I want you to meet my friend Coco.
SİYASET BİLİMİ Sizi arkadaşım Cocoyla tanıştırmak istiyorum.No, I'm staying with Coco.
Hayır, Cocoyla kalacağım.my great big Coco?
sevgili Cococuğum?I'm Ice-T and I need my Coco.
Ben Ice-Tyim ve Cocoma ihtiyacım var.Real love, like Ice Loves Coco.
Gerçek aşk, Ice Loves Cocodaki gibi.She already has Coco and she needs to take care of him.
Ve ona bakması gerekiyor. Zaten Cocosu var.Goldie, meet Coco.
Goldie, Cocoyla tanış.His name isn't Alex, his name's Coco.
Adı Alex değil Cocodur.It's probably Coco.
Sorun olmayacak. Herhalde Cocodur.Real names: Raymond Fraser and Coco.
Gerçek isimleri Raymond Fraser ve Cocoydu.I'm Ice-T and I need my Coco.
Ben Ice-Tyim ve Cocomu isterim.I want you to meet my friend Coco.
An8} Sizi arkadaşım Cocoyla tanıştırmak istiyorum.That's my Coco.
İşte benim Cocom.
