Examples of using Cross in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Cross Creeke gitmek için nereden bilet alabilirim acaba?- Evet bayan?
En son Alexa, Cross Armbar yapmaya çalışırken; Naomi kurtuldu
Tamam, Hangi pozisyonu kullanman gerektiğini merak ettiğini biliyorum. someone taking whose leg cast is up to the cross.
Marianne Bryant öğrenci meclisinin sekreteri, portakal çiçeği… dans topluluğunun yöneticisi ve… Cross Your Heart Clubın başkanıydı.
Anton Velova göre sözde intiharından iki hafta sonra Cross Sound… feribot limanında görülmüş.
Kasımda Boston Üniversitesinden Carl Ruck tarafından yazılmış 30 sayfalık bir ilâve bölümle, kırkıncı yıl anısına The Sacred Mushroom and the Cross yeniden basıldı.
Hatırlarsan Cross, dinlediğim tek müziğin ne çaldığımın hiçbir önemi olmadan,
John of the Cross, Raymond Lully,
Michael Cross ve onu arkasında onun hızlı bir nag gelmek meşgul.
Cross Street Justice, The X-Files, Sliders, Stargate SG-,
Evan Cross anomalilerin anahtarını elinde tuttuğu için ne isterse yapabileceğini düşünüyor sen ise Evan Crossun anahtarını elinde tuttuğun için yaptıklarının sonuçlarından kaçabileceğini düşünüyorsun
Adrian Cross ve adamlarının elinde olduğunu düşünüyoruz ve şunu anlamanız önemli, bu cihaz, birçok ülkenin kendi askeri komuta ve kontrol sistemini korumak için kullandığı ana güvenlik duvarını aşabiliyormuş.
Longwall Sokağı üzerindeki St. Cross Kilisesi, 2008 sonbaharında kapanana kadar bu işlevi görüyordu.
Royal Victorian Order Fahri Şövalye Grand Cross madalyası aldı.
Bayan Cross.
Hayır Cross.
Bekleyeceğim Cross.
Hoşçakal Cross.
Bay Cross?
Üzerine bastır Cross.