DÜŞMANLARIM in English translation

enemies
düşman
foes
düşman
hasmın
yağısını
adversaries
düşman
rakip
rakibimiz
bir rakiple
bir hasım
enemy
düşman

Examples of using Düşmanlarım in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Aslında şu anki düşmanlarım kızımı ve beni… vampir ırkının yüz karası olarak gören bir… nefret grubu.
Actually, my current enemies are a group of hatemongers to the vampire race. who see myself and my daughter as abominations.
Aslında şu anki düşmanlarım kızımı ve beni… vampir ırkının yüz karası olarak gören bir… nefret grubu.
To the vampire race. Actually, my current enemies are a group of hatemongers who see myself and my daughter as abominations.
utandırma beni, Düşmanlarım zafer kahkahası atmasın!
let not mine enemies triumph over me!
Benim gibi bakire bir Kraliçenin kendi hayatını güvenceye almak için kendi soyundan bir kadının bile kanının dökülmesinden mutlu olmasına düşmanlarım neler demez?
What will my enemies not say that for the safety of her own life a maiden Queen could be content to spill the blood even of her own kinswoman?
Fort Meyersta doğru zamanı bekliyorum… ama yeteneklerimi kıskanan düşmanlarım beni engellemeye çalışıyor.
But I'm being stymied by a variety of enemies Biding my time in the Fort Meyers resort, who are envious of my talents.
Bir de bu deneyimleri yaşadıklarında neredeyse hepsinin… bilincinin kapalı olduğunu düşünmek lazım… düşmanlarım o durumda beynin yeni görüntü yaratamayacağını kabul ediyor.
They were almost all unconscious… And add to that the fact that when they had these experiences… brain cannot create fresh images. a state in which my enemies agree the.
Hala bazı düşmanlarım var ve Eastwicke döndüğümü henüz kimsenin öğrenmesini istemiyorum.
I still have a number of enemies, And I don't want anyone to know That I'm back in eastwick just yet.
en büyük görevim budur, çünkü, yoldaşlarım ve düşmanlarım, politika ve şair adamlarım,
greatest duty, because, comrades and enemies, politicians and poets,
Bütün düşmanlarım başıma gelen felaketi duydu,
there is none to comfort me; All my enemies have heard of my trouble;
Ayrıca düşmanlarım onlar aracılığıyla bana misilleme yapabilirler.
my friends, and it would embolden my enemies to retaliate at me through them.
Düşmanın ateşi, en büyük… komutan Krala dokunamaz.
With the king as the supreme commander… he who enemies fire cannot touch.
Demir giysili düşmanlarımı öldürüp… taş evlerini yıkar mısınız?
Will you kill my enemies in their iron suits and tear down their stone houses?
Pek çok düşmanım var ve nadiren dışarıya kılık değiştirmeden çıkarım.
Go out unless I'm in disguise. I have many enemies and I rarely.
Ayrıca düşmanlarımı öldürmek üzere eğitildim, majesteleri.
I was also trained to kill my enemies, your Grace.
Düşmanlarımı, gücümün zayıf olduğuna inandırmam gerek.
I need my enemies to believe my power to be weak.
Bütün düşmanlarımı tek bir yerde toplamış olduğunuz için teşekkür ederim.
Thank you for gathering all of my enemies in one place.
Düşmanlarımı kışkırtmadığın sürece… korkman gereken bir şey yok.
You have nothing to fear. As long as you do not provoke my enemies.
Sadece düşmanlarımı nasıl seçeceğimi bilecek kadar zeki birisiyim.
I'm just smart enough to know how to choose my enemies.
Güzel olmayabilirim… ama hepimiz düşmanın kim olduğunu biliyoruz.
But we all know who the enemies are. I may not be pretty.
Güzel olmayabilirim… ama hepimiz düşmanın kim olduğunu biliyoruz.
I may not be pretty… but we all know who the enemies are.
Results: 306, Time: 0.0233

Top dictionary queries

Turkish - English