Examples of using Dünyanı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Karşılıklı kesin imha, dünyanı döndüren de bu.
Jeannie senin dünyanı düşünüyor.
Biliyorsun, Tom, Mary senin dünyanı düşünürdü.
Mosley senin dünyanı düşünüyor.
Kulağa biraz aptalca geliyor'' Diyetini değiştir, dünyanı kurtar.
Bir adım atarsan dünyanı başına yıkarım.
Bana sarıyı ver… Dünyanı boyayabilirim.
Bunu herkese ilan edip dünyanı değiştirmeye… hazır olduğunu biliyorum ama biz hazır değiliz.- Kim demiş!
Söyle bana, Yıldırım tanrısı eğer çok sevdiğin Dünyanı dondurursam suçlunun sen olduğunu kabul edecek misin?
Galaksiler arası şeytanın cezalandırıcısı… hizmetinizdedir. Birinci Sınıf Uzay adamı, Dünyanı koruyucusu.
Plajda karaya vuran o 47 kişide… senin dünyanı kargaşaya sokan bir şey var.
Plajda karaya vuran o 47 kişide… senin dünyanı kargaşaya sokan bir şey var.
Eğer o düğmeye basıp bana son vermezsen,… seni ve dünyanı ateşe verecek olan aynı gözler.
Eğer o düğmeye basıp bana son vermezsen,… seni ve dünyanı ateşe verecek olan aynı gözler.
Beth beni bu kadar önemsemen beni çok duygulandırdı ama ben iyiyim… sadece bu ışıkları asıp sonra da dünyanı yemek istiyorum.
Beth beni bu kadar önemsemen beni çok duygulandırdı ama ben iyiyim… sadece bu ışıkları asıp sonra da dünyanı yemek istiyorum.
Beth beni bu kadar önemsemen beni çok duygulandırdı ama ben iyiyim… sadece bu ışıkları asıp sonra da dünyanı yemek istiyorum.
Gözlerimi kapatıyorum ve her adımımda senin ışıksız dünyanı, tecrübe ediyorum.
Gözlerimi kapatıyorum ve her adımımda senin ışıksız dünyanı, tecrübe ediyorum. büyük cesaret gerektiren.
Ama dünyanı tepe taklak eden kesin işaret ise… üzerinde kadın olan bir dünya değil mi?