DAVET ETMIŞ in English translation

• invited
• invites
• inviting
• a guest
• asked

Examples of using Davet etmiş in Turkish and their translations into English

Howard onu davet etmiş olmalı.
Howard must have invited him.

Beni davet etmiş olsaydın, ben gelirdim.- Ne?
If you had invited me, I would have come. What?

Ne? Beni davet etmiş olsaydın, ben gelirdim?
If you had invited me, I would have come. What?

Müzisyen arkadaşlarını davet etmiş. Ellerim dolu.
My hands are full. He invited musician friends.

Bir arkadaşını davet etmiş olman harika. Hayır, değilim.
I think it's great you invited a friend, Arthur.- No, I am not.

Blair davet etmiş.
Blair invited her.

Gidiyorlar, Blymanlar davet etmiş.
Yes, the Blymans invited them.

Onu bölge temsilcisi davet etmiş.
The bailiff summoned him.

Herkesi sen kendini aptal durumuna düşürürken izlesin diye davet etmiş.
She invited all those people to come watch you make a fool of yourself.

Dün süpermarkette karşılaşmış ve davet etmiş.
She met her at the supermarket yesterday and invited her.

Carol kuzenini de davet etmiş.
I heard Carol invited her cousin.

Yüzmek için seni davet etmiş.
She invited you to go swimming.

Richard ve Rosu da davet etmiş.
He's invited Richard and Ros as well.

Dekanın ve her kimi istiyorsa onu davet etmiş olabilirim.
I may have invited the dean and whomever she favors.

DFF oyuncuların eşlerini davet etmiş.
DBU has invited players' wives up.

En az 25 kişi davet etmiş.
He's invited at least 25 people.

Baban pek çok insanı davet etmiş.
Your father has invited so many people.

Söylediğine göre General Grix kasabadaki tüm kumandanları davet etmiş.
She says General Grix has invited every battalion commander in the province.

Bu küstah küçük saygısızı mı davet etmiş?
He's invited that insolent little snip?

Ne yani, beni aylar öncesinden davet etmiş olmana rağmen mi?
What, even though you invited me months ago?