Examples of using Davetiyelerini in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu bizim ilk davetiyemiz ve ilk davetiye senin için.
Davetiyenizi görebilir miyim?
Davetiyenin gözyaşlarınla sırılsıklam olduğunu görebiliyorum.
Davetiyede'' hediye almayın'' yazmıyor muydu?
Koca Kafa Buflar davetiyemi şimdiye dek durdururlar sanmıştım.
Herhalde davetiyemiz posta kutusunda kaybolmuş olsa gerek.
Davetiyenin sadece formaliteden yollandığını bilmeleri gerekirdi.
Ama davetiyeyi kaybettik.
Davetiyenizi görebilir miyim, efendim?
Açık arttırma için davetiye göndermeden önce… bütün potansiyel müşterileri araştırıyor.
Davetiyenin arkasında o mu varmış?
Davetiyede 1 yazıyordu, erken bile geldim.
Davetiyeyi ben gönderdim.
Max, davetiyemiz var. Orada olacak.
Davetiyeyi gördün mü bilmiyorum ama yarın Matthewnun vaftiz günü.
Davetiyeni gördüm.
Davetiyenin benden geldiğini bildin mi?
Lütfen davetiyenizi görebilir miyim, efendim?
O davetiyenin paltomun cebine nasıl girdiğini bilmiyorum.
Yemek davetiyesini aldïm ama ana yemegin ben olacagïmï bilmiyordum.