Examples of using Dawn in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şarkının video klibi Londrada, Dawn Shadforth ve Sophie Muller yönetmenliğinde çekilmiştir.
Söylesene Reba, Dawn üniversitede nasıl biriydi?
Ben Dawn Denbo, ve bu da sevgilim Cindi.
Sanki Dawn bu evde, bu kuralları bilerek büyümedi!
Dawn ile bunu baş başa konuşmak istiyorum.
Dawn neden bir silah istesin?
Sen benim lisemden Dawn Hill misin?
Albüm Dawn Records firmasının etiketiyle çıkmıştır.
Dawn gelir ve onunla konuşmaya çalışır.
Dawn, Shandrella ile yaptıklarından bahsediyorum… ve triplets ile.
Dawn odasında mı?
Dawn pastasını yemeyeceğine göre ben
Ben Dawn, bu da eşim Will.
Dawn nasıl? Seninle seyahate çıktı mı?
Dawn nasıl? Seninle seyahate çıktı mı?
Dawn uzay aracı, şu anda yapıyor olduğumuz gibi çok yavaş hızlanıyor.
Dawn konusunda hissettiklerini anlıyorum.
Evet.- Dawn burada mı?
Evet.- Dawn burada mı?
Ben Dawn durdu, dostum. gülümseme.