Examples of using Değilsen in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Robbie, eğer İpek Yolunda yetkili değilsen.
Eğer aşkla bağlı değilsen, kinle bağlısın demektir.
Pişirmek için mutfakta değilsen temizlemek için olurdun.
Eğer bunun için hazır değilsen, söyle bana.
Eğer benim karımın yeğeni değilsen.
Evet ama henüz hazır değilsen tatlım.
Fouad?- Evet? Eğer rahat değilsen, yataklarımızı değiştirebiliriz.
Eğer buraya gelmeden önce deli değilsen.
Nereden bilelim? Sürünün başındaki fil değilsen manzara hep aynıdır!
Fouad?- Evet? Eğer rahat değilsen, yataklarımızı değiştirebiliriz.
Peki ya aslında lanetli değilsen?
Fouad?- Evet? Eğer rahat değilsen, yataklarımızı değiştirebiliriz?
Eğer onunla mutlu değilsen.
Oynamadığını nereden biliyorsun? Orada değilsen, kimsenin basketbol?
Fouad?- Evet? Eğer rahat değilsen, yataklarımızı değiştirebiliriz.
Davetli değildin.-'' Sağ kıç'' değilsen eğer.
Sen bunu nereden biliyorsun Judy eğer işin içinde değilsen?
Hayvan besleme. Onlara bakacak kadar sorumluluk sahibi değilsen.
Peki ya lanetli değilsen?
Eğer bir polis değilsen, sana söyleyecek bir şeyim yok.