Examples of using Defibrilatörü in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çantayı al! Defibrilatörü şarj edebilir misin?
Defibrilatörü şarj et.
Haydi be, Liz. Defibrilatörü hazırla.
Ben de defibrilatörü aldım.
Bozduğuna yemin ediyor. defibrilatörü birisinin.
Bozduğuna yemin ediyor. defibrilatörü birisinin.
Kalbi yeniden başlatmak için derin deniz aracındaki defibrilatörü kullanın.
Bu bizim'' pastırmayı selamla'' haftamız, defibrilatörü çalıştırmayı bilen tek kişi benim.
Bu bizim'' pastırmayı selamla haftamız, defibrilatörü çalıştırmayı… bilen tek kişi benim.
Hırvat doktor Ivor Koviç cep telefonunda kullanılan bir'' hasta yeniden canlandırma'' defibrilatörü geliştirdi.
Ben de defibrilatörle onu uyandıracağım.
Defibrilatöre ihtiyacımız var.
Sorun defibrilatör olsaydı başka bir yere bakıyor olurdum.
Kalp pilidir, defibrilatördür… Gromofondur, dikiş makinesidir.
Hastanın kalbini stabilleştirmek için defibrilatör kullanmamız gerekti.
Defibrilatör. Bu ne?
Zadro, defibrilatör ve Ambu lazım.
Defibrilatörle çok iyi olduğumu itiraf etmelisin. Ama belki.
Defibrilatör.- Hayır, hayır, hayır!
Defibrilatör lütfen!