Examples of using Defterinin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
berbat kokan ziyaretçi defterinin yanında.
Fakat Scudderin defterinin yerini söylemezseniz… Bayan Sinclairin tırnaklarını birer birer çekmeye… mecbur kalacağım.
Yılından beri'' 45x90 Kulübü'' nün resmî kayıt defterinin sahibi Wausau/Central Wisconsin Kongre ve Ziyaretçi Bürosudur.
Arkadaşlar, bu şey… Samin defterinin son sayfalarında her yerde bu var.
Eminim eğer tuhaf şekilde zevkli döşenmiş evini arasak… cinayet defterinin eksik sayfasını bulurduk.
Arkadaşlar, bu şey… Samin defterinin son sayfalarında her yerde bu var.
Eminim eğer tuhaf şekilde zevkli döşenmiş evini arasak… cinayet defterinin eksik sayfasını bulurduk.
Adın Halawanın ziyaretçi defterinin her yerinde ve sakın Waincroftun bir davada sana yardım ettiğini söyleme çünkü onu da araştırdım.
Her genç insanın hayatında böyle şeyler olduğu, Deneyim Defterinin ilk sayfasında yazılıdır.
Eğer sahte Kira işi batırıp yakalanırsa Ölüm Defterinin varlığı ortaya çıkabilir.
Her genç insanın hayatında böyle şeyler olduğu, Deneyim Defterinin ilk sayfasında yazılıdır.
Jin Hyeon Pilin yetkililere ödenen rüşvet hesap defterinin gerçekte var olup olmadığı halkın merak konusu olmuş durumda.
Pasport defterinin tanımlama sayfasına gömülmüş olan taşıyıcının dijital olarak basılı fotoğrafını,
Ben pul defterimi açarım ve herkes beni rahatsız etmemesi gerektiğini bilir.
Adres defterinden verileri okunamadı.
Sana defterimi gösterirdim ama çalındı.
Yâni randevu defterinden bire bir kopyaladım.
Bahse varım o defterde bir Nickel daha bulamazsın.
Çek defterimi bulun.
Defterde 28 yazıyor.