Examples of using Demirciye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Her yıl, beş benzer dolandırıcılık beş benzer tüccara, demirciye, mobilyacıya ve terziye yapılıyor.
Atım topallıyor, onu demirciye götür ve birazdan geleceğimi söyle.
Sonra, Bay Jamaliye ödemem lazım, ve o zaman elimde hiçbirşey kalmıyor. duvarcıya, işçiye… Ama demirciye ödemem lazım,
Demircinin elleri çok oynaktı.
Bunu koru ve Demirciden başka kimseye söyleme.
Demirci ve Lisa, Şövalye Raval,
Baba, Demirci Savaşçı, Anne Bakire,
Demircinin bundan haberi yoktu.
Demirci onlara iş verdi.
Dostum, demircinin yerini gösterebilir misin?
Demircimiz iş yapmaz artık!
Demirci bugün ölecek, bu hayatta iyi yaptığını sevindim.
Demirciyi görmek istiyorum.
Raval, Jöns, ve Skat. Demirci ve Lisa, şövalye… Hepsi ordalar.
Demircinin sihirli güçlerinden dolayı köyden çıkmasına izin verilmiyordu.
Demirci ve Lisa, şövalye… Hepsi ordalar.
Perth, demirciydi, etrafında durmadan uçuşan kıvılcımların arasında yaşardı.
Demirci ve Lisa, şövalye… Hepsi ordalar.
Demircimiz, o da kapalı.
Demirci, altına bir şey yapacak.