Examples of using Depoya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Emin olmak için depoya bir göz at.
Etin depoya geç girmesi viski tüccarının en şanslı anıdır.
Tamam. Benimle depoya gel de sana biraz çimento vereyim.
Bunun matematiksel olarak doğru olmasının tek yolu depoya dizel koymuş olman!
Neden gidip çatıdaki depoya bakmıyorsun?
Baroskyyi ara, çalıntı mallar için depoya ihtiyacımız olduğunu söyle.
Dosya depoya kopyalanamadı.
Evet, depoya. Demiryolu deposuna. .
Digger? Silahları depoya geri götürün.
Depoya bir bakayım.- Üzgünüm, susamıştım.
Onları depoya kilitleyin.
Neden gidip çatıdaki depoya bakmıyorsun?
Sanırım hazır sayılırız. Depoya benzin koydum.
Depoya gönderme hakkında.
Benimle depoya geliyor musun?
Digger? Silahları depoya geri götürün.
Depoya bir bakayım.- Üzgünüm, susamıştım.
Trent, Candace ve birkaç kişi bu gece depoya gidiyor.
Şu benzinin birazını depoya koy.
Depoya ve gaz boru hattına saldıran terörist hücre Hollandadan geldi.