Examples of using Depresyonun in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Depresyonun ulusal yüzü sen misin?
Bırak depresyonun sessizce uzaklaşsın.
Bu sonsuz depresyonun sayfası;
Caitlinin doğumundan beri mücadele ettiği depresyonun üstesinden gelmesine yardım ediyorum.
Ve tipik bir borderlinedır. Ona göre müvekkilim depresyonun tüm belirtilerini göstermektedir.
Ve sonra da… depresyonun tehlikelerini gözleriyle görecekler.
Seni, bakım evine yollayan depresyonun nedeni tüm önemsediğin şeyin en tepede olmasıdır.
zamanımızda öncelikle ağır depresyonun tedavisi için hem bu ülkede hem de dünya çapında kullanılıyor.
Örneğin depresyonun, çocuklarda ishal
Muayenehanedeki diğer doktorlar depresyonun, kaybettiğin arkadaşın Waltera duyduğun acıdan kaynaklandığını düşünüyorlar.
Yazı boyunca Charlotte ve Katherina depresyonun başladığı yer Walterdan uzak olan Rhode Adasındaki Bristol de zaman gecirdi, o kendi davranışlarındaki fark ettiği pozitif değişiklikleri yazar.
Benim de istediğim tek şey şükran günü yemeği pişrmekti senin depresyonun engel olana kadar.
Böylece kişilik tipinizi daha iyi anlayabilirsek, temelde yatan depresyonun nereden geldiğini bulabiliriz diye düşünüyorum.
Bu her neyse, senin… karışıklığın, depresyonun, hastalığın, bunu tedavi etmeliyiz.
senin… karışıklığın, depresyonun, hastalığın, bunu tedavi etmeliyiz.
Az biraz depresyonun olduğu doğru ama bunu ilaçlarla
Sağlıklısın. Az biraz depresyonun olduğu doğru ama bunu ilaçlarla…
Depresyonun bir neticesi olarak da iktidarsızlık oluşabilir, evlilik sorunları,
Depresyonun tarifi gibidir bu… veyahut kişisel çapta bir kıyametin… ama pek çok kez, başka bir seçeneğim de olmadığını keşfettim.
Depresyonun tarifi gibidir bu… veyahut kişisel çapta bir kıyametin… ama pek çok kez, başka bir seçeneğim de olmadığını keşfettim.