Examples of using Dergilerdeki in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dergilerdeki hayatı yaşıyormuş gibi görünen birine göre epey cesur çıktın.
Dergilerdeki hayatı yaşıyormuş gibi görünen birine göre epey cesur çıktın.
Tıpkı dergilerdeki resimleriniz gibisiniz.
Niye dergilerdeki kızlara benzemiyorum ki?
Dergilerdeki adam olmaya çalışıyorum.
O dergilerdeki kapak kızlarını anımsatacak bir şekilde hale getirdiler.
Tıpkı dergilerdeki gibi!
Dergilerdeki gibi bir arada olsunlardı.
Dergilerdeki insanlar gibi sen ve ben oluruz.
İnce ve zarif, dergilerdeki gibi.
Öncelikle Cosmopolitandaki ve diğer dergilerdeki hikâyeler.
Evet, bunun o dergilerdeki mektuplar gibi olmasını istemeyiz, değil mi?
Birleşik Devletlerde bir yerde o dergilerdeki gibi kocaman bir evde yaşıyordur.
Kitap ve dergilerdeki beyaz çiçeklere bakarken bütün geceyi harcadım bütün gece. Sadece bayazlara baktım.
Gazete ve dergilerdeki tüm sinema eleştirilerinin toplamı zirvedeki bu programla baş edemiyordu.
Gidin hadi. Dergilerdeki hayatı yaşıyormuş gibi görünen birine göre epey cesur çıktın.
Gazete ve dergilerdeki gizli şifreler aracılığıyla haberleşiyor Yeni Özgürlük, ajanlarıyla.
Ve kaldırımında geçen her çocukta, dergilerdeki her fotoğrafta, onları gördüm.
kuşe kağıtlı dergilerdeki politikacılara ve ünlülere bakıp ne düşünürler?
çizgi filmlerdeki, dergilerdeki, mağazaların kasalarının yanındaki,