DEVON in English translation

• devon
• dyfan

Examples of using Devon in Turkish and their translations into English

Devon nasıl?
How's Devon?

Devon ve Ellie dönmeden evi eski haline getirmeliyiz millet.
Guys, we got to get this place fixed up before Devon and Ellie get back.

Devon aracılığıyla Parkera ulaşmalıyız.
We have got to get to Parker through Devon.

Devon sana teklif ettiğinden beri annesi yerinde duramıyor.
She's been so excited ever since Devon asked you to marry him.

Devon hamile.
Devon's pregnant.

Devon haklı.
Devon's right.

Devon kadar iyi değil, değil mi?
Not as good as Devon, is it?

Devon arıyor.
Devon's calling.

Bu Devon olabilir.
Maybe that's Devon.

Devon üzerinde biraz araştırma yaptım.
We have done a little research on Devon.

Devon da olmanız güzel efendim.
Nice to have you back in Devon, sir.

Devon burada mi?
Is Devon here?

Devon, Kelliyi izliyor.
Devon's watching Kelli.

Devon Aoki 13 yaşında modelliğe başladı.
Aye Wutyi Thaung started modeling when she was 13 years old.

Devon sizden bahsetmişti.
Devon's told me about you.

Devon- İngilterenin güneybatısında bulunan kontluk.
They live in Devon, South West England.

Devon yaptı.
It was Devon.

Ya Devon?
What about Devon?

Devon sizden bahsetmişti. Tabii ki biliyorum.
Davington's been telling me about you. Why, certainly.

Swintondan batıya, Devon veya Cornwalle gideriz.
From Swinton, we can go into the west country to Devon or Cornwall.