Examples of using Diyeceklerini in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Onlar ona ne diyeceklerini bilirlerdi, değil mi Speed?
Kilisede ne diyeceklerini bir düşünün.
Ne diyeceklerini bir düşünün.
Ne diyeceklerini biliyor musun?
Ölüyken'' Bunu diyeceklerini biliyordum. Geçmişte benim hakkımda yazdıklarında.
Bizi görünce ne diyeceklerini duyana dek bekle.
Bu konuda Joffreynin diyeceklerini dinleyeceğiz.
Bu konuda ne diyeceklerini biliyorum.
Kendisine Tek Göz diyeceklerini, söylüyor.
Hadi ama, ne diyeceklerini biliyorsun.
Çünkü geri dönecek olsalar, sanıyorum ne diyeceklerini biliyorum.
Dr. Lee, lütfen Willin diyeceklerini çok dikkatli dinleyin.
Sana ne diyeceklerini söyleyeyim.
Sen gittikten sonra, kayıp evraklar hakkında ne diyeceklerini göreceğiz.
Bana o gece ne diyeceklerini merak ediyorum.
Pekâlâ, bunu söylemiyorum ama ne diyeceklerini biliyorsun.
Deli bir kadın gibi tüm gün yüzdüğünü öğrenseler ne diyeceklerini hayal edebilirsin.
Seninle ilgili neler diyeceklerini.
Ve insanların ne diyeceklerini biliyorum.
Bilmiyorum. Hadi ama, ne diyeceklerini biliyorsun.