Examples of using Doğaçlama in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ve doğaçlama konuşma esnasında başkan ailenin rolü hakkında konuştu.
Bunun tamamiyle doğaçlama olduğunu elbette anlarsınız.
Miguel gelip doğaçlama yapar benimle… Küçük bir sahne!
Mooji ile doğaçlama sohbetler.
Aslında doğaçlama yapmanı istiyorum.- Doğaçlama? Ben?
Estrella, doğaçlama bir şeydir.
Doğaçlama. Ne?
Tamir, doğaçlama, düzeltme eki. En az 10 güne ihtiyacım olacak.
Uyku için doğaçlama çal, BMO.
içgüdüsel, doğaçlama ve alışagelmedik, belirsiz.
Bunun yanısıra… ee… doğaçlama performans telkin ediyorsun.
Buna doğaçlama deniliyor.
Birkaç doğaçlama enerji kafesi o kedileri kafeslerine geri sokar.
Doğaçlama. Şimdi arkana yaslan ve.
Biliyorsun, eve gidipbenim Gibsonı kapabilirim, birlikte doğaçlama çalabiliriz.
Bu saldırılarda hiç rastgelelik ya da doğaçlama, taşkınlık yok.
Bayağı doğaçlama yaptım.
Doğaçlama. Ne? Dinle, benimle ilgili bilmen gereken bir şey var.
Burada doğaçlama yapan bir şeyler var sanki.
Bir dahaki sefere tubanı da getirmelisin. Doğaçlama yaparsın.