Examples of using Doğu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Doğu Berlinden Batı Berline taşındığımız zamanlar.
Manhattanda yukarı doğu yakasında karısı ve üç köpeğiyle birlikte yaşamaktadır.
Kendisi Doğu Almanyalı.
Amerika sadece Doğu ve Batının birleşimi değildi.
Doğu Beverlynin favori keşinin tekrar döndüğünü duydum.
Ve Doğu Avrupalı bir kız arıyoruz.
Ella doğu ve Nancy de kuzey demek.
Wisconsin Nehri şehri doğu ve batı olmak üzere ikiye böler.
NHL genel olarak 15er takımdan doğu ve batı olmak üzere iki konferansa bölünmüştür.
Doğu bürosunun bir çok casusunu buldum!
Roma imparatorluğunun doğu ve batıya ayrılmasından sonra en erken Modern Yunanca oluştu.
Doğu LA takımımın da All Star olmasına şu kadarcık kaldı.
Doğu değişti.
Aslında Doğu Avrupa yemeği.
Daireseldir ve doğu ve batıda iki anıtsal kapısı vardır.
Esege Doğu ve Batı olarak dünyayı ikiye böldü.
Kameralar Doğu ve Batı taraflarında.
Brad Doğu ajansına katıldı.
Doğu Marwende bir Confessor görmeyeli çok uzun zaman olmuştu.
DHaranlara, Arayıcının Doğu Marwende olduğuna dair haber yollamıştım.