DOĞURMAYI in English translation

having
var
sahip
hiç
daha
beri
zaten
yok
üzerinde
ilgili
zaman
giving birth
doğurmak
doğum yapmadan
doğuran
doğuruyor
doğuracak
doğurabilir
çocuk doğurur
to deliver
teslim etmek
teslim
vermek
vermek için
iletmek için
getirmek
götürmek
dağıtmak için
ulaştırmaya
kurtarmak için
to engender
doğurmak

Examples of using Doğurmayı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sen, başka bir erkeğin bebeğini doğurmayı kabul etmeden önce tartışırız sanmıştım.
I just thought we would have discussed it before you agreed to have another man's baby.
Kendi çocuğumuzu doğurmaya oldukça hazırız.
We're ready, really ready, to have children of our own.
Annem, seni doğurduğu için infaz edildi.
Mom was floated for having you.
Bebeği doğurmaya karar verirsen, bu işin bir parçası olmak istiyorum.
If you decide to have the baby, I-I want to be a part of it.
Ya bu bebeği doğurmak bir hataysa?
What if… what if having this baby was a mistake?
Bebek doğurmaya çalışıyorum.
I'm trying to have a baby.
Çocuk doğurmak kadar sağlıklı şey yoktur?
So, what's healthier than having a kid?
Bebeğini doğurmaya Moskovaya geldi.
She's in Moscow to have the baby.
Seni doğurduğu için anneni dava edeceğim.
I'm gonna sue your mother for having you.
Mümkünse kız doğurmaya çalış. Merhaba baba.
And if you can, try to have a girl. Hi, Dad.
Bebeği doğurmak benim kararımdı.
Having the baby was my decision.
Bebeği doğurmak için serin bir yer arıyoruz… onun doğması için.
We're just looking for a cool place to have the baby. She's pregnant.
Ama beni doğurduğu için anneme minnettarım.
But I am grateful for my mama, for having me.
Bebeği doğurmaya gidiyorum.
I'm going to have a baby.
Yani tabii ki bebek doğurmak bir servete mal oluyor.
I mean, sure, having a baby costs a fortune.
Onu doğurmayı düşünüyorsun.
You're thinking about having him.
Bebek doğurmayı biliyorsun.
You know how to have a baby.
Bebeği doğurmayı düşünüyorum.
I might have to have a baby.
Bebeğimizi doğurmayı seçtim.
I chose to keep our baby.
Bu bebeği doğurmayı kendim seçtim.
I chose to have this baby.
Results: 6792, Time: 0.0416

Top dictionary queries

Turkish - English