Examples of using Doğusu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
ülkenin batısı ve doğusu arasındaki farkı bölmek zorundaydılar.
Ekvadorun Perunun ve Bolivyanın doğusu, Brezilyanın batısında bulunur.
Rus Uzak Doğusu dev hidroelektrik potansiyeli bakımından büyük ölçüde atıl kalmaktadır.
Perunun en doğusu, ve Bolivyanın en kuzeybatısında bulunur.
Edirne, surlarla güçlendirilmiş büyük bir şehirdir… imparatorluğun doğusu askeri bir üs olma görevini üstlenir.
Kuzey Mali, Nijerin doğusu.
Edirne, surlarla güçlendirilmiş büyük bir şehirdir… imparatorluğun doğusu askeri bir üs olma görevini üstlenir.
Her ne kadar Persler Romanın doğusu için bir tehlike olsa da asıl tehlike Ren
Ahlaksız'' oyununun provasındayken Jane Deacyden Elia Kazan adına Cennetin Doğusu seçmelerine katılmam için bir telefon aldım.
Kuzeyinde Valandova Belediyesi, batısında Bogdanci Belediyesi, doğusu ve güneyinde ise Yunanistan devleti yer alır.
Rocky Dağlarının doğusu, Latin Amerika, Avrupa, Avustralya, Orta Doğu, Kanada ve Güney Afrikada satılmaktadır.
Demokratik Kongo Cumhuriyetinin doğusu ve Zambiyadaki bataklıklarda yaşar.
Rus Çariçesi II. Katerina ile Kartli-Kaheti( Gürcistanın doğusu) Kralı II. İrakli arasında 24 Temmuz 1783 tarihinde imzalanan antlaşma.
Eruh ilçesi Okçular köyünün güneyi, Yanıkses köyünün doğusu, Görendoruk Köyünün kuzeyi, Kuşdalı köyünün güneyi, Çaçi dağları bölgesi, Bilgili köyünün kuzeyi, Yeniçizmeli köyünün kuzeyi ve doğusu.
Hırvatistanın Adriyatik kıyısındaki Dubrovnik limanının doğusu ve kuzeyindeki dağların arasında yer alan bölge,
Ak karınlı deniz kartalı Asyanın güneyinde Hindistanda Mumbainin doğusu( bazen kuzeyde Gujarata kadar ve eskiden Lakshadweep adalarında),
Dağılımı ve yaşam alanları ==Ak karınlı deniz kartalı Asyanın güneyinde Hindistanda Mumbainin doğusu( bazen kuzeyde Gujarata kadar
Güneşin doğusu.
Bükreşin Doğusu.