Examples of using Doktrin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
ekonomik doktrin, bütün avcılar,
ideoloji ve ekonomik doktrin bütün avcı
Doktrinin ne olduğunu bilmiyorum, galiba bir dizi kural.
Barış Muhafızlık doktrinine daha önce karşı çıktın!
Tavan resımlerinin çeşitli ögeleri Hristiyan doktrinin hikâyesinin bazı elemanları ile bağlanamamıştır.
Yani Adlerin aşağılık kompleksi doktrinini pişirip önüme mi koyacaksın?
Doktrinleri takip ederiz.
Roosevelt Doktrinini ortaya koydu. Kuzeniyle evlenmişti.
Doktrine karşı sapkınca karşı gelmekten suçlanıyorum.
Gegen, Doktrine karşı sapkınlıkta olmak suçundan hapishane kolonisine gönderileceksin.
Tek Gözlü Zack Büyükanne Doktrinle yaşıyor.
politika ve doktrinlere dayalı olmalıdır.
Sovyet-Polonya Savaşında kazanılan tecrübe Polonya ordusunun yapısal ve operasyonel doktrinini şekillendirmişti.
Sosyalistler ve diğer Aryan okült doktrininin baş düşmanları Yahudiler.
İsmim ne bir havaalanına ne de doktrine verilecek.
Ancak, son 30 yılda ekonomik doktrinleri baskın hâle gelmeye başlamıştı.
Ayrı ama eşit doktrinin yeri olmadığıdır.
Bu teoriler Nazi doktrinin temelini oluşturur.
Dinî metinlerin, katı doktrinler olduğuna inanmıyorum.
Kuzeniyle evlenmişti. Roosevelt Doktrinini ortaya koydu.