Examples of using Dokunmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çocuklar dokunmaya başIıyor.
Bavuluma dokunmaya nasıl cesaret edersin!
Kıza dokunmaya çalıştığıma gerçekten inanıyor musun?
Kimse dokunmaya cüret edemez!
Sadece dokunmaya cüret edersen.
Başkasına dokunmaya hasret kalmanın… ne demek olduğunu bilmiyorsun.
Affedersin ama böyle dokunmaya devam edecek misin bana?- Tamam?
Dokunmaya korkuyorum ama seni gördüğüme sevindim.
Bir erkek sana sözleriyle dokunmaya başladığında… Yeter, çocuğum!
Dokunmaya çok istekli.
Bana dokunmaya cüret etme, arsız yalancı!
Sana dokunmaya cesaret edemezIer. AçıkIarsan.
Kes şunu. Bavuluma dokunmaya nasıl cesaret edersin!
Sana dokunmaya bayılıyorum.
Sana dokunmaya bayılıyorum. Hoşlanıyorum.
Nasıl bana dokunmaya cesaret edersin!
Kraliçeye böyle dokunmaya nasıl cüret edersin?
Guan Yungchanga kim dokunmaya cesaret ederse onu parçalarım.
Şimdi ona dokunmaya kalkarsak, anında ölür.
Şimdi ona dokunmaya kalkarsak, anında ölür.