Examples of using Dokunuşuna in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Belli ki Sindirella sihirli dokunuşuna sahipsin.
Gotham bir kadının dokunuşuna ihtiyaç duyabilir.
Başkasının dokunuşuna hasret kalmanın… nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun.
Konuş. dokunuşuna götürecek. -Seni kelimelerin.
Kadifenin dokunuşuna bayılıyorum.
Başkasının dokunuşuna hasret kalmanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun.
Bu eller Tanrının dokunuşuna sahip.
Selam. Romantizm dokunuşuna hoş geldiniz.
Görünüşüne, tadına, kokusuna, dokunuşuna.
Güçlü bir erkeğin dokunuşuna ihtiyacım var.
Güneşin dokunuşuna hazırlanmalıyız düşündüğümüzden de çabuk geleceği belli çünkü.
Meleklerin dokunuşuna sahip.
Üzgünüm.- Yumuşak parmaklarımın dokunuşuna teslim oluyorsun.
Üzgünüm.- Yumuşak parmaklarımın dokunuşuna teslim oluyorsun.
Ve eğer isterse, ölümün dokunuşuna sahiptir.
Yeşillikler arasında kilit toplayıcıların dokunuşuna sahip olan biri.
burada uzun süre… Lana, bir kadın dokunuşuna ihtiyacım var.
Bu berbat mısır ekmeğine alışmalısın çünkü burada uzun süre… Lana, bir kadın dokunuşuna ihtiyacım var.
Belki o zaman, yirmi yıI birinin dokunuşuna hasret kalmazdrm.- Evet, gitmeliydin.
Ve bu yüzden kaderim ebediyen cehennemde yanmaksa senin dokunuşuna direnmeye sebebim kalmadı.