Examples of using Don in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Don ya da ateş açacağız!
Geçen yaz don vardı.
Saldırıya uğradığı gece don giyiyormuş.
Don lekesi. Hatta bana bunu dediler.
Don iyi bir şeydi.
Çİmin üzerinde don var.
Eğer ben olmasaydım Shaunie, hâlâ don yıkıyor olurdun.
Haydi gidelim don lekesi!
Don adamım.- Kimsin?
Şafakla birlikte, önce ağaçlardaki sonrada zemindeki don erir gider.
Don lekesi'' dediği benim.
Don adamım.- Kimsin?
Bu sabah çimlerin üzerinde don var.
Hey adamım, en azından benim ihtiyar don giyiyor.
Litchfield don şirketini yönetiyorsun, Sinaloa uyuşturucu kartelini değil.
Büyük don.
Böylesi güneşli sıcak bir günde neden don olsun? Bu tuhaf?
Hazır mıyız? Don giymedim.
Git cehennemde don.
Sloan don giyiyor mu? Paris Hilton, dün mahkemeye don giymediğini tweet attı.