Examples of using Dostça in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hayır, hayır, dostça olmazdı.
Daha dostça olmaz mı?
Li Luo herkes sana dostça yaklaşıyor.
Tony ve ben ilişkimizi dostça bitirdik.
Buralarda bundan daha dostça bir arazi var.
Tersine, hatta dostça oldu.
Böyle çok daha dostça görünüyor.
Ona dostça davranarak tek yaptığın babama ihanet etmek.
Dostça ayrılmamamız için bir neden yok.
Dostça davranmaya çalışıyor.
Sonra dostça ayrılalım, ja?
Dostça hiçbir şey yapmıyorduk!
Dostça olmayandır.
Bize dostça ve düşmanca davranan dükkânların listesini çıkartmıştık.
Dostça konuşalım.
Dostça veya değil.
Dostça konuşuyorsun ama dost değilsin.
Herkese dostça davranacağız.
Hey, ahbaplar, dostça ilişkiler hakkında neler düşündüğümü biliyorsunuz?
En azından dostça ayrılalım!