Examples of using Durdurmaz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
I bir silah durdurmaz.
Hayır, durduramam. Beni öldürmek de kesinlikle durdurmaz.
Özür dilemek dünya savaşlarını durdurmaz veya açların karnını doyurmaz.
Böyle şeyler seni durdurmaz. Sen Cathasın.
Bu onu durdurmaz. Kahretsin.
Onu tutuklamak ötekileri durdurmaz.
Polis gizlendiği yeri bulsa da bu Travisi durdurmaz.
Azinlikta olmalari onlari durdurmaz.
Bu kararını çoktan vermiş olan birini durdurmaz.
Ayıyı boş ver, bu beni bile durdurmaz.
Eğer biz onu durduramazsak, o kendisini durdurmaz.
Böyle şeyler beni durdurmaz.
Donna, merdivenler liseli azgın bir köpeği durdurmaz.
Olta ipi liseli azgın bir köpeği durdurmaz.
Cesur insanlar korkar ama bu onları durdurmaz.
O saati sıkıştırmak zamanı durdurmaz biliyormusun.
Bu beni durdurmaz.
Böyle şeyler seni durdurmaz.
Sayılar suçu durdurmaz.
Evet, ancak bu onu durdurmaz.